Genel Tıp Dergisi (Jan 2013)
Mavi Kod çağrısına bağlı kardiyo-pulmoner resüsitasyon uygulamaları sonuçlarının değerlendirilmesi
Abstract
Amaç: Mavi Kod, kardiyopulmoner arrest KPA durumunda hastaya en kısa sürede müdahale edilmesini sağlayan acil durum çağrı ve yönlendirme sistemidir. tüm dünyada tek ve aynı renk kullanılmaktadır. Bu çalışmada Mavi Kod uygulamaları, kardiyopulmoner resüsitasyonda ilk ritim ve resüsitasyon sonrası bu ritim ile ilişkili olarak hayatta kalma ve taburculuk oranlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve yöntem: Mayıs 2011 ile Mayıs 2012 tarihleri arasındaki Mavi Kod çağrısı MKÇ verilen 301 hastanın verileri hastane etik komitesi izninden sonra geriye dönük olarak analiz edildi. Yaş, cinsiyet, Mavi Kod veriliş tarih ve saati, MKÇ’nin verildiği birim, ekibin birime varış süresi, çağrının doğruluğu, KPR süresi, başlangıç ritmi asistoli, VT / NVF , ilk 24 saatte hayatta kalma ve taburcu olma oranları araştırıldı. Bulgular: Yaklaşık 1 yıllık sürede Mavi Kod Ekibi 301 MKÇ aldı. Gerçek olmayan arrest çağrıları hariç tutulduğunda 238’ü doğru çağrı –gerçek arrest olarak çalışmaya dahil edildi. 86 %28,6 hastada spontan dolaşım geri dönmüş SDGD tür. Bu hastaların, 62 % 26 ’si KPR’den sonra ilk 24 saat hayatta kalırken. ancak 17 %7,1 hasta taburcu edilmiştir. KPR’de ilk ritimlerine göre, hayatta kalan hasta oranı asistolide 26 %41,9 , VF/NVT’de 35 %56,5 , taburculuk oranları ise ritmi asistoli olanlarda 2 %11,8 , VF/NVT’de 15 %88,2 hasta olmuştur. Sonuç: Hastanemizde Mavi Kod çağrıları değerlendirildiğinde, hastalarda KPR’de ilk ritim en sık asistoli olmasına rağmen, ilk ritmi VF/NVT olanlarda hayatta kalma ve taburcu olma oranlarının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz