Eskiyeni (May 2016)
İbn Sînâ ve Tûsî’ye Göre Tanrı’nın Bilgisi
Abstract
Tanrı’nın bilgisi, Müslüman filozoflar tarafından bilgi teorisinin konusu olarak değil, metafizik kapsamında bir mesele olarak ele alınmıştır. İslam felsefesinde hususi bir epistemoloji başlığı açılmış olmamakla birlikte insanın bilmesi ve idraki hem mantık hem de nefis teorisi kapsamında incelenmiştir. Duyusal idrak, hayvani nefsin idrak ve tahrik şeklindeki iki temel gücünden birincisinin iç ve dış duyuları kapsamında ele alınırken, öncüllere dayalı olarak yeni bilgi üretme ve kesinlik konusu da mantıkta ele alınmıştır. Soyut bilgi gücü olan aklın dış ve iç duyular yoluyla elde edilen suretlerden soyutlama yaparak tümel bilgiye ulaşması bir yönüyle nefis teorisinin, diğer yönüyle bu işlemi faal aklın desteği ve feyzi sayesinde yapması nedeniyle metafiziğin ilgi alanına girmektedir. Biz bu makalede Tanrı’nın bilgisini İbn Sînâ ve Nasîreddin Tûsî’nin görüşleri çerçevesinde incelerken onların Tanrı’nın tümel ve zatî bilgisi ile insanın tümel ve tikel bilgisi arasında yaptıkları karşılaştırmayı da çalışma kapsamına aldık. Dolayısıyla makalede bu iki filozofun bilgi teorisine kısmen değindik. Çünkü Tanrı’nın bilgisini anlama çabası, insanın bilgi ve idrak şeklini göz önünde bulundurmayı ve karşılaştırma yaparak farklılığı ortaya koymayı gerektirmektedir. Bu çalışmada Tanrı’nın kendi zatını ve başkalarını nasıl bildiği ve bilgisinin makul suretlerin onda irtisamıyla mı yoksa zatı ile makullerin ittihadı şeklinde mi gerçekleştiği konuları iki filozofun düşüncelerine dayalı olarak incelenip ortaya konacaktır.