Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Dec 2018)

Etlerinin Yenilmesi Yasaklanan Hayvanlar İle İlgili Hadis Rivayetlerinin Değerlendirilmesi

  • Nejla Hacıoğlu

DOI
https://doi.org/10.18505/cuid.492288
Journal volume & issue
Vol. 22, no. 2
pp. 1191 – 1220

Abstract

Read online

İslâm dininin temel iki kaynağı durumunda olan Kur’ân ve Sünnet/hadis her dinî meselede olduğu gibi haram kılınan şeylerin tespitinde de ilk müracaat kaynağıdır. Kur’ân-ı Kerîm’de et olarak domuz etinden başkasının haram kılındığı açıklanmamıştır. Bunun dışında herhangi bir hayvanın leşi, kanı ve Allah’tan başkası adına kesileni, yenilmesi haram kılınanlar olarak belirtilmiştir. Bu sınırlı haramların dışında âyetlerde herhangi bir hayvanın etinin yenilmeyeceği ile ilgili başka bir bilgiye rastlanmamaktadır. Hadis kaynaklarında ise Hz. Peygamber’in âyetlerde yer alanların dışında bazı hayvanların yenilmesini yasakladığına dair rivayetlerin varlığı söz konusudur. Bu konudaki rivayetlerin derlenmesi ve bir bütünlük içerisinde ele alınarak değerlendirilmesi, Hz. Peygamber’in bu yasaklamalarda dayandığı ilke ve esasların tespit edilmesinde önemli katkı sağlayacak, aynı zamanda Hz. Peygamber’in bazı hayvanlar için verdiği haram hükmünün mutlak ve evrensel özellikte bir yasaklama mı yoksa sebeplere bağlı, değişebilir özellikte mi olduğunun belirlenmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, konu, Kur’ân’da yasaklanmamış bazı hayvan etlerinin Hz. Peygamber tarafından yasaklanmış olması hususunu içermektedir. Bu durum Hz. Peygamber’in helal-haram kılma yetkisi meselesine temas etmeyi gerekli kılmaktadır. Özetİslâm’da helal ve haramı belirleme yetkisi aslî olarak Allah’a ait olmakla birlikte Allah tarafından Hz. Peygamber'e helal-haram kılma yetkisi tanınmıştır. Hz. Peygamber’in bu konudaki yetkisi mutlak bir yetki olmayıp, Kur’ân kaynaklıdır. Kur’ân’da Allah’ın koyduğu helal-haram, maruf-münkervetayyibat-habâiskavramlarına dâhil edilebilecek niteliktedir. Hz. Peygamber’in bazı hayvan etleri ile ilgili verdiği haram hükümlerinde habâisi esas aldığı anlaşılmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de hayvan etleri ile ilgili yasaklar, leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilen olmak üzere dört çeşit ile sınırlıdır. Hadis kaynaklarında ise Hz. Peygamber’in âyetlerde yer alanların dışında bazı hayvanların yenilmesini yasakladığına dair rivayetlerin varlığı söz konusudur. Bu rivayetler üç başlık altında sınıflandırılabilir:1. Yenilmesi yasaklanan hayvanlar2. Besleniş ve öldürülüş tarzları sebebiyle yenilmesi yasaklananlar 3. Hz. Peygamber’in öldürülmesini emrettiği ve yasakladığı hayvanların haramlığı meselesi. Ağırlıklı olarak Kütüb-i Sitte’den olmak üzere, hadis kaynakları esas alınarak yapılan inceleme sonucunda rivayetlerde etinin yenilmeyeceği bağlamında söz konusu edilen hayvanların şunlardan ibaret olduğu tespit edilmiştir: Ehlî eşek, tür ismiyle “yırtıcı hayvanlar, yırtıcı kuşlar”, yırtıcı hayvanlardan kurt, tilki ve kedi. Sırtlan hakkındaki rivayetler onun yenilebileceğine delalet etmekle birlikte yırtıcı bir hayvan olması sebebiyle makalede yer verilmiştir. Ehlî eşek etinin yasaklanması ile ilgili rivayetler yirmi kadar sahâbîden Hayber savaşı günleri ile ilişkili olarak rivayet edilmiştir. Bu yasak hadis kaynaklarında genellikle şöyle anlatılmıştır: “Hayber gecelerinde açlık çekiyorduk. Hayber günü gelince, ehlî eşeklere rastladık. Hemen onları kestik. Tencereye koyup kaynatırken, Hz. Peygamber’in münâdisi “Tencereleri devirin, eşeklerin etlerinden hiçbir şey yemeyin” diye seslendi.” Bu hususla ilgili “Ehlî eşek etlerinden menedildik.”, “Rasûlullah ehlî eşek etlerini haram kıldı.” gibi ifadeler farklı sahâbîlerin yasakla ilgili beyanları arasındadır. Ehlî eşek etinin yasaklandığı konusunda mevcut çok sayıda rivayetin yanında Hz. Peygamber’in eşek etinin yenilmesine izin verdiğine dair iki rivayet ve İbn Abbâs’ın bu yasağı kabul etmediğine dair bir rivayet kaynaklarda yer almaktadır. Söz konusu iki rivayetten birisi Kütüb-i Sitte’de yer almayıp diğeri sadece Ebû Dâvud’un Sünen’inde yer almakta ve muhaddislerce makbul sayılmamaktadır. Bu rivayet sahih kabul edilse dahi zarurete dayalı bir izne delâlet ettiği anlaşılmaktadır. Rivayetlere göre İbn Abbas “….Allah’ın helal kıldığı şey helal, haram kıldığı şey haram ve hakkında hüküm vermediği şey de mübahtır.” diyerek, bu görüşüne En‘âm sûresi 145. ayeti delil göstermiştir. İbn Abbâs’ın bu nehyi kabul etmemesi kanaatimizce onun Hz. Peygamber’in bu konudaki yasaklama hükmünü mutlak bir yasak olarak görmediği anlamına gelmektedir. Hz. Peygamber’in Hayber Savaşı esnasında ehlî eşek etinin yenilmesini yasakladığına dair çok sayıda sahâbînin ittifak halindeki nakilleri bu yasağın gerçekleştiğini ispat etmektedir. Ehlî eşek etinin yasaklanması konusunda bir ihtilaf görünmemekle birlikte bu yasağın mutlak, değişmez bir yasak mı yoksa sebeplere bağlı geçici bir yasak mı olduğu konusu ihtilaflıdır. Bu yasağın geçici ve sebeplere dayalı bir yasak olduğunu kabul etmek daha makul görünmektedir. Çünkü bu yasaklamanın çeşitli sebeplere dayandığına dair bilgiler içeren pek çok rivayet mevcuttur ve bu dikkate alınması gereken bir durumdur. Bu hususta hemen hepsi sahâbenin değerlendirmelerine dayanan üç sebepten söz edilmektedir. Bunlar; yük taşımada kullanılıyor olması, pislik yemesi ve ganimet taksimi yapılmadan/vergisi verilmeden kesilmesi/tüketilmesidir. Sahâbîlerin bu yasaklamada bir sebep aramaları bu yasağı anlamlandırma ihtiyacı duyduklarını göstermekte ve aynı zamanda yasağın mutlak ve değişmez olmadığına delâlet etmektedir. Yırtıcı hayvanlarla ilgili yasaklamanın hangi bağlamda, ne zaman, nerede ve niçin gerçekleştiği ile ilgili ne rivayetlerin yer aldığı kaynaklarda ne de şerhlerde herhangi bir açıklamaya rastlanmaktadır. Hz. Peygamber’in bu hayvanları leş yiyor olmaları sebebiyle yasaklamış olması güçlü bir ihtimaldir. Bu konuda dikkat çeken diğer önemli bir husus da rivayetlerde yırtıcı hayvanlar yasaklanmış iken yine yırtıcı bir hayvan olan sırtlanın yenilebileceği yönündeki rivayet ve görüşlerin mevcûdiyetidir. Hz. Peygamber’in sırtlanın yenilebileceğine dair muhaddislerce sahih kabul edilen beyanları, Arapların sırtlan yedikleri ve sahâbîlerden bazılarının sırtlanın yenilmesini güzel bulduklarına dair bilgiler, hayvan etlerinin yenilip yenilmeyeceği hususunda örfün öncelikli ve belirleyici bir rolü bulunduğuna işaret etmektedir. Sırtlanla ilgili bu durum, Hz. Âişe, İbn Abbâs gibi sahâbîlerden Kur’ân da yasaklananlar dışında yasak bulunmayacağı görüşünde olduklarına dair nakiller ve ihtilafın varlığına işaret eden diğer hususlar, Hz. Peygamber’in yırtıcılarla ilgili yasaklamasının mutlak ve tartışılmaz bir yasaklama olarak kabul edilemeyeceğini göstermektedir. Bu hayvanlar dışında hadis rivayetlerinde bahsi geçen diğer yasakların bir kısmı bazı hayvanların besleniş ve öldürülüş tarzlarından kaynaklanmaktadır. Pislik yiyen hayvanın etinin ve sütünün insan sağlığına zarar veren şeylerden kaçınma amacıyla, mucessemenin ise leşin haram hükmünde olması ve hayvanlara eziyet ve zarar vermenin câiz görülmemesi sebebiyle yasaklandığı anlaşılmaktadır. Yasakların bir kısmı da Hz. Peygamber’in öldürülmesini emrettiği ve yasakladığı bazı hayvanlarla ilgilidir. Hz. Peygamber’in bazı hayvanların öldürülmesini bazılarının da öldürülmemesini emretmesi, bu hayvanların etlerinin haram olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bu grupta yer alan hayvanların yenilip yenilmeyeceği hususunda Hz. Peygamber’in herhangi bir beyanı mevcut olmadığı gibi âlimler arasında da ihtilaflar mevcuttur. Hz. Peygamber’in birtakım sebeplere dayanarak bazı hayvanların öldürülmelerini emrettiği ve zararsız hayvanların öldürülmelerini yasakladığı anlaşılmaktadır.

Keywords