İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (Jun 2019)

TÜRK HUKUKUNDA YABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİNİN MÜTEKABİLİYET ŞARTINA BAĞLANMASININ AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ M.6(1) AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

  • İlyas ARSLAN

DOI
https://doi.org/10.21492/inuhfd.481887
Journal volume & issue
Vol. 10, no. 1
pp. 1 – 15

Abstract

Read online

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) m.54 uyarınca yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için karşılanması gereken şartlardan biri olan mütekabiliyet, objektif olarak tenfiz yargılamasının taraflarının menfaatlerini gözetmediği gibi, böyle bir şartın aranmasında tenfiz devletinin ne tür menfaatinin olduğu da tam olarak anlaşılamamaktadır. Devletin tamamen psikolojik bir saikle öngörmüş olduğu bir şart olan mütekabiliyet, taraflar arasında davalının lehine bir eşitsizliğe yol açmaktadır. Zira MÖHUK m.54’te yer alan diğer tenfiz şartlarıyla birlikte ele alındığında, diğer tenfiz şartları vasıtasıyla yeterince korunabilecek olan davalıya, böyle bir şartla tenfiz yargılamasının akıbetini ciddi bir şekilde etkileyen ve gereği olmayan bir koruma sağlanmaktadır. Bu nedenle, salt tenfize konu kararın menşeini esas alan böyle bir şartın tatbiki, insan hakları hukuku açısından da ciddi problemlere yol açabilecek mahiyettedir. Özellikle davacının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (AİHS) yer alan hakları dikkate alındığında, söz konusu şartın tatbiki, yabancı kararla ortaya çıkan özel hukuka ilişkin bir haktan tenfiz devletinde de yararlanmak isteyen davacının AİHS m.6(1)’deki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlaline neden olabilir. Bu çalışmada, mütekabiliyetin tatbikinin AİHS m.6(1)’i gerçekten ihlal edip etmeyeceği veya hangi hallerde böyle bir ihlalin ortaya çıkabileceği incelenmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, mütekabiliyetin tatbiki suretiyle tarafların AİHS m.6(1)’de güvence altına alınan hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlali iddialarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından nasıl bir değerlendirmeye tabi tutulabileceği AİHM içtihatları ışığında analiz edilmeye çalışılmıştır. The reciprocity, which is one of the conditions that must be met for the enforcement of foreign judgments pursuant to Art.54 of Turkish Code on Private International Law and International Civil Procedure numbered 5718 (CPIL), does not objectively take into account of the interests of the parties to the enforcement proceedings, nor it is completely uncertain what kind of interest the enforcing state has in seeking such a condition for a foreign judgment to be enforced. The reciprocity, which can be regarded as a condition prescribed by the state with a purely psychological motive, leads to an inequality in favour of defendant between the parties to the enforcement proceedings. Because, when taken together with other conditions for enforcement under Art.54 of CPIL, the defendant, whose interests can be adequately protected via other conditions, is provided with unnecessary protection which seriously affect the outcome of enforcement proceedings. For this reason, the application of such condition to enforce a foreign judgment, which is purely based on the origin of judgment in question, may also cause serious problems in terms of human rights. Especially considering the claimant’s right to a fair trial pursuant to Art.6(1) of the European Convention on Human Rights (ECHR), the application of this condition may cause a violation of that right of the claimant, who wants to enjoy a private right based on a foreign judgments in the enforcing state. In this study, it has been examined whether the application of reciprocity as a condition to enforce a foreign judgment could indeed violate Art. 6(1) of the ECHR or in which cases such a violation may occur. In this context, it has been tried to analyze how the European Court of Human Rights (ECtHR) assess whether Art. 6(1) of the ECHR was actually violated by the Turkish courts via application of reciprocity in the light of case law of the ECtHR.

Keywords