Bulletin of the Mineral Research and Exploration (Feb 2012)

KARABURUN YARIMADASI KUZEY KIYILARININ OŞİNOGRAFİK ÖZELLİKLERİNİN BENTİK FORAMİNİFER VE OSTRAKOD TOPLULUKLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

  • Engin MERİÇ,
  • Niyazi AVŞAR,
  • Atike NAZİK,
  • Baki YOKEŞ,
  • Özcan DORA,
  • İpek F. BARUT,
  • Mustafa ERYILMAZ,
  • Feyza DİNÇER,
  • Erol KAM,
  • Abdullah AKSU,
  • Halim TAŞKIN,
  • Asiye BAŞSARI,
  • Cüneyt BİRCAN,
  • Aysun KAYGUN

Journal volume & issue
Vol. 145, no. 145
pp. 22 – 47

Abstract

Read online

Karaburun Yarımadası kuzey bölümünün doğu ve batı kıyıları bentik foraminifer toplulukları arasında büyük bir farklılık gözlenmiştir. Batı kesimde zengin bir topluluğun varlığına karşı, İzmir Körfezi içinde kalan doğu kesimde zayıf bir topluluk izlenmiştir. Ayrıca, Karaburun Yarımadası’nın Ege Denizi kıyılarında saptanan Amphistegina lobifera Larsen topluluğu ile İzmir Körfezi kıyılarında rastlanan toplulukta birey sayısı açısından büyük bir fark bulunmaktadır. Çalışmada, 84 foraminifer türü tespit edilmiş olup, en fazla bulunan foraminifer türleri Peneroplis pertusus (Forskal), P. planatus (Fichtel ve Moll), Amphistegina lobifera Larsen, Elphidium crispum (Linné)’dur. Körfezin iç kesimi ağır metal kirliliğinin en yüksek foraminifer türlerinin ise en düşük sayıda görüldüğü kesimdir. Örneklerde 24 ostrakod türü adlandırılmıştır. Elde edilen verilere göre bölgede Karaburun Yarımadası’nın kuzeybatısında su derinliği ve kıyıdan uzaklık arttıkça ostrakod cins ve türlerinde de artış gözlenmiştir. Bu kesimde Loxoconcha rhomboidea (Fischer), Xestoleberis communis Müller ve X. depressa Sars baskın ostrakod türleridir. Karaburun Yarımadası kuzeydoğu bölümünde ise baskın cins ve tür Xesteleberis dispar Müller olup, Xestoleberis communis Müller, X. depressa Sars yaygın türlerdir. Araştırma, Karaburun Yarımadası kuzey bölümü doğu ve batı kıyılarındaki bentik foraminifer topluluklarını belirlemek ve bu kesimde mevcut civa madeni ile birlikte bulunan diğer elementlerin topluluk üzerine etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Yarımadanın bu bölümü batı sahilinde, Tuzla Koyu’nun kuzeydoğusunda, tarihi dönemlerden beri ekonomik olarak işletilmiş “Karareis” ve Karaburun yerleşim alanının güneybatısında “Kalecik” civa madenleri bulunmaktadır. Fakat 1970’li yıllara kadar sürdürülen işletmeler çevresindeki pasalarda hiçbir zaman gözle görülür civa minerallerine rastlanılmamıştır. Ancak, zaman içinde yağmur sularıyla pasa yığınlarından mevsimsel akışa sahip derelere karışan Hg, As ve Fe yüklü asitik çözeltiler iki alanda da denize ulaşmaktadır. Her iki bölgeden alınmış deniz suyu örneklerinde Al, Si, Cr, Mn, Fe, Co, Ni, Cu, Zn ve As gibi ağır metal ve eser elementlerin dışında Hg ölçümlerinde iki kıyı alanı arasında büyük bir farklılık söz konusu değildir. Amaç söz konusu alanlardan deniz suyuna karışmış olan ağır metallerin bentik foraminifer topluluğu üzerindeki etkisini belirlemektir.

Keywords