Journal of Ottoman Legacy Studies (Mar 2019)
TRABZONLU FİGÂNÎ VE YAYIMLANMAMIŞ BİR GAZELİ
Abstract
XVI. yüzyılın başlarında Trabzon’da doğan Figânî’nin asıl adı Ramazan’dır. Şair; delikanlılık çağındayken İstanbul’a gelmiş, sürekli olmamakla beraber iyi bir öğrenim görmüş, özellikle gramer, hekimlik ve edebiyatta kendisini yetiştirmiştir. Genç yaşlarda şiir yazmaya başlayan şair, ilk şiirlerinde Hüseynî mahlasını kullansa da Figânî’de karar kılmıştır. Figânî’nin şöhrete kavuşmasını sağlayan en önemli şiiri, Kanuni Sultan Süleyman’ın şehzadeleri Mustafa, Mehmed ve Selim’in sünnet düğünlerinde okuduğu Sûriyye kasidesidir. Bu kaside ile Figânî’nin itibarı artar fakat düşmanları çoğalır. Zira padişaha ve devlet adamlarına yazdığı kasidelerle onların yakınlığını kazanacağından korkan haset kişiler, Figânî’ye karşı düşmanca tavır takınırlar ve bunun önüne geçmek için vesileler aramaya başlarlar. Nihayetinde iftiraya kurban giden şair; Sadrazam Makbul İbrahim Paşa’nın, Mohaç’ta kazanılan büyük zaferin ardından İstanbul’a getirterek Atmeydanı’ndaki sarayının önüne diktirdiği heykeller üzerine dilden dile dolaşan bir Farsça beytin kendisine isnat edilmesi yüzünden adı geçen Paşa tarafından katledilir. Dönemin tezkire yazarlarının, yaşasaydı divan şiirinin en büyük sanatkârlarından biri olacağı konusunda hemfikir olduğu Figânî, genç yaştaki ölümü sebebiyle derli toplu bir divan tertip edemez. Ancak şiir tekniğindeki kudreti ve büyüleyici üslubu sayesinde çağının makbul şairleri arasına girebilmeyi başaran Figânî’nin, birçok şiir mecmuasında şiirlerine rastlamak mümkündür. Çalışmada Topkapı Sarayı Müzesi Ktp. Revan 1985 numarada kayıtlı 173 varaklık bir şiir mecmuasından hareketle, şairin yayımlanmadığı tespit edilen bir gazelinin metni verilecektir.
Keywords