Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (Dec 2023)
İçtihat Temelinde Çevre Davalarında Menfaat İhlali
Abstract
İdari bir işleme karşı iptal davası açılabilmek için davacının söz konusu işlemden dolayı bir menfaatinin ihlal edilmesi gerekir. Menfaat ihlalinin tanımı mevzuatta yer almamaktadır. Doktrin görüşleri ve içtihatla içeriği belirlenen menfaatin, “güncel (aktüel)”, “meşru”, “kişisel” ve “ciddi” olması gerekir. Her somut iptal davası özelinde, menfaat ihlalinin bu özellikleri ihtiva edip etmediği idari yargı organları tarafından resen incelenmektedir. Menfaat ihlali koşulunu sağlamayan davaların ehliyet yönünden reddedilmesi, kamu hizmetinin dava tehdidi ile aksatılmasını engelleyerek idari istikrar ilkesinin gerçekleşmesine hizmet etmektedir. Bu açıdan subjektif ehliyete yönelik İdari Yargılama Usulü Kanunu ile öngörülen bu sınırlama, idari işlemin hukuka aykırı olsa dahi herkes tarafından değil ancak o işlemden menfaati ihlal edilen kişilerce dava edilebilmesini öngörmektedir. İdari yargıda subjektif ehliyet olarak ifade edilen menfaat ihlali, bazı davalarda daha dar, bazı davalarda daha geniş bir yoruma tabi tutulmaktadır. Çevreyi ilgilendiren iptal davalarında menfaat ihlali koşulunun geniş olarak yorumlandığı bilinmektedir. İdari yargı organları başta Anayasa ve Çevre Kanunu olmak üzere kanun koyucunun iradesine dayanarak bu yorumu yapmaktadır. Nitekim sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı, Anayasal düzeyde herkese tanınmıştır. Ayrıca çevre sağlığını koruma, çevreyi geliştirme ve çevre kirlenmesini engelleme Devletin yanı sıra vatandaşlara da yüklenen anayasal bir ödevdir. Benzer şekilde Çevre Kanununun amaçlarından biri de “bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak”tır. Diğer taraftan Çevre Kanununda çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören kişiler dışında böylesi bir durumdan haberdar olan herkesin ilgili makamlara başvurarak gereken önlemlerin alınmasını sağlama ya da faaliyetin durdurulmasını isteme hakkının bulunduğu hüküm altına alınmıştır. Bu makalede çevre davaları özelinde, menfaat ihlali kavramının anlam ve içeriğinin nasıl bir genişlemeye sahip olduğu somut olaylardan hareketle ortaya konulmaya çalışılmıştır.