Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Jun 2024)

Yapay Zekâya Yönelik Tutum ve Dindarlık İlişkisi

  • İdris Yakut

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.1426977
Journal volume & issue
Vol. 7, no. 1
pp. 37 – 59

Abstract

Read online

İnsanların, hayatlarında kolaylık sağlayacak modeller tasarlaması, uygulamalar geliştirmesi ve makineler üretmesi varoluşundan beri süregelen bir davranış biçimidir. Bu davranış biçiminin günümüzdeki karşılığı insan zihnini de temsil eden ve öğrenme algoritmalarına sahip olan yapay zekâ olmuştur. Yapay zekâ, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan ve birçok alanda hayatı etkileyip fırsatlar sunan önemli bir olgudur. Yapay zekâ ile birlikte ortaya çıkan yenilikçi uygulamalar sağlık bilimlerinden eğitim bilimlerine, mühendislikten mimariye, doğa bilimlerinden üretime tüm alanlarda yaygınlaşarak etkisini arttırmaktadır. Yapay zekânın etkisini hissettirdiği alanlardan birisi de insanlık tarihi kadar eski olan ve toplumsal yapının en önemli parçalarından biri olan dindir. Bireylerin hayatlarını idame ettirme biçimlerinde onlara rehberlik eden dinin, bu misyonu doğrultusunda yapay zekâ uygulamalarından ne şekilde yararlanacağı ve bu uygulamaların pratikte toplumsal yansımalarının hangi biçimde ortaya çıkacağı din ile yapay zekâ ilişkisi açısından önemli bir konudur. Zira yapay zekânın gelecekte nasıl bir gelişim göstereceğini ve toplumu ve toplumla karşılıklı etkileşim içinde bulunan dini ne yönde bir değişime sürükleyeceğini tahmin etmek güçtür. Bu nedenle, yapay zekâya yönelik geliştirilecek tutum ile Dinî tutumun birbirlerini etkilemesi muhtemeldir. Özellikle dine yönelik olumlu tutum ve davranışlar sergileyen kişilerin yapay zekâya yönelik tutumlarının belirlenmesi dinin geleceği açısından gereklidir. Bu doğrultuda yapılan araştırmanın temel amacı, katılımcıların yapay zekâya yönelik genel tutum düzeyi ile Dinî tutum düzeyi arasında nasıl bir ilişki vardır? sorusuna yanıt bulmak ve demografik değişkenlere göre yapay zekâya yönelik tutum ile Dinî tutum düzeylerinin anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda nicel araştırma yöntemlerinden faydalanılan çalışmanın örneklem grubunu Ankara ili Polatlı ilçesinde ikamet eden 302’si kadın ve 202’si erkek olmak üzere toplamda 504 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada Ok tarafından geliştirilen “Dinî tutum ölçeği” ile Kaya ve arkadaşları tarafından Türkçeye uyarlanan “yapay zekâya yönelik genel tutum ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 istatistik programından yararlanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; bireylerin yapay zekâya yönelik pozitif tutum düzeylerinin negatif tutum düzeylerine göre daha yüksek olduğu, Dinî tutum açısından en yüksek ortalamaya biliş boyutunda ve en düşük ortalamaya duygu boyutunda sahip oldukları tespit edilmiştir. Cinsiyet, yaş grupları, medeni durum ve aylık gelir durumu değişkenleri ile yapay zekâya yönelik tutum arasında anlam ifade edecek düzeyde ilişki saptanmazken; meslek çeşidi, eğitim düzeyi, teknolojik ürünlerle olan ilişki, yapay zekâya yönelik bilgi düzeyi ve yapay zekâ ile ilgili gelişmeleri takip etme sıklığı ile yapay zekâya yönelik tutum arasında anlamlı bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca cinsiyet, yaş grupları, teknolojik ürünlerle olan ilişki, yapay zekâya yönelik bilgi düzeyi ve yapay zekâ ile ilgili gelişmeleri takip etme sıklığı değişkenleri ile Dinî tutum arasında anlam belirtecek düzeyde bir ilişkiden söz edilemezken; medeni durum, aylık gelir durumu, meslek çeşidi ve eğitim düzeyi değişkenleri ile Dinî tutum arasında anlamlı bir ilişkinin var olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca yapay zekâya yönelik pozitif tutum düzeyi ile Dinî tutum arasında negatif yönlü düşük düzeyde bir ilişki olduğu saptanmıştır. Yapay zekâ ile ilgili farklı konularda araştırmalar mevcuttur. Ancak yapay zekâya yönelik tutum ile dini tutum arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasına yönelik çalışma eksikliği vardır. Bu doğrultuda, yapılan araştırma literatürdeki önemli bir boşluğu dolduracak ve farklı çalışmalara kaynaklık edecektir.